Erken Teşhis

Eğitim ve sınav süreçlerinde öğrenci sağlığı için erken teşhis önemlidir.

Kemik erimesi tedavisinde spor çok önemli bir yere sahiptir.
Zira hastaların düzenli spor yapması;
-kemik kaybını azaltır.

-kemik kütlesini artırır.

-kasları güçlendirir.güçlü olan kaslar vücudun duruşunu düzeltir.

-denge kontrolü sağlar.

-kemik ve eklemlerdeki ağrıların azalmasını sağlar

-esnekliği artırır

-kilo alımını engeller.kemiklere binen yük artmamış olur


Kemik erimesi için hangi tür sporlar önerilir?
Hız ve ani hareket gerektiren yada düşme riski olan sporlar kesinlikle önerilmez.

Kişiye en uygun sporu fizik doktoru kişiye özel belirler.Bunun doğrultusunda tercih edilebilecek sporlar;

-Haftada 3-4 gün 20-30 dakikalık yürüyüş

-Haftada iki gün kadar yüzme

-Hafif ağırlık kaldırma egzersizleri

-esneme ve germe hareketleri

-vücut duruşunu ve omurgayı koruyan hareketler

Saç dökülmesinin sebebini öğrenmek için bir cilt doktoruna gitmek gerekir.

Tercih ettiğiniz hastane kamu hastanesi ise Deri ve Zührevi Hastalıkları (Cildiye) Polikliniği olarak adlandırılan cilt doktorundan randevu almak gerekir

Özel hastanede muayene olacaksanız Dermaoloji (Cildiye) yada Dermatoloji (Cildiye) bölümünden randevu almanız gerkmektedir.

Saç dökülme sebebiniz yapılan muayene sonucu ortaya çıkacak ve uygun tedaviye başlanılacak yada başka bir bölüme sevk edilerek , başka bir hastalık sonucu saç dökülmesi olduğu teşhis edilecek , hastalığın tedavisi sonucu saç dökülmesinin de önüne geçilecektir.

MHRS Randevu Almak İçin Tıklayınız

Diş çıkarmış olan çocuklar kaç dişi olduğuna bakılmadan dişi çıkınca temizlenmeye başlanmalı.İlk etapta temiz,ıslak ve yumuşak bir bez yada gazlı bezle diş temizliğinin sağlanması önerilmektedir.Bu işlem günde iki defa tekrarlanabilir.

Çocuk fırçayı kavramayı öğrendikten sonra günde iki defa 3 yaşına kadar macun kullanmaksızın , yumuşak, ağız yapısına uygun küçük bir fırça yardımıyla çocuğa diş fırçalama alışkanlığını kazandırmak amaçlı diş temizliği yapılabilir.Bu etapta fırçalama yöntemini öğretmek ve çocuğun öğrenmesi güç olacağı için baskı yapmadan özgürce çocuğun fırçayla bir kaç dakika uğraşmasına izin verilmelidir.Fakat diş temizliği çocuk tarafından yeteri kadar sağlanamadığı için ebeveyn kontrol etmelidir.

3 yaşından sonra florürlü diş macunlarından en fazla mercimek kadar fırçaya sürülebilir.Artık yavaş yavaş nasıl diş fırçalanması gerektiğini aktarabilirsiniz.

Kemik erimesi(osteoporoz) sinsice ilerleyen, ilk etapta belirtisi olmayan bir hastalıktır.Erken teşhis edilir ve tedavi uygulanırsa büyük oranda osteoporozun önüne geçilmiş olur.


Osteoporoz belirtilerinişöyle sıralayabiliriz;

-el bileğinde ağrı yada kırık

-omurga ağrıları ve kırıklar

-kalça çıkıklığı

-yoğun sırt ağrısı

-vücudun öne eğik bir hal alması yada kamburlaşması

-boy kısalması

-vücutta şekil bozuklukları


bunlardan bir yada bir kaçı kemik erimesinin belirtisi olmakla beraber bu belirtiler kendisinde bulunan her kişide kemik erimesinin ilerlediği anlamına gelmez.Yukarıdaki belirtiler başka bir hastalığın habercisi de olabilir.

Kemik erimesi olarak bilinen Osteoporoz sık rastlanan kemik hastalığı çeşitlerindendir.Kemik yapısının bozulması , kemikte bulunan kalsiyum oranının azlığı kemik erimesine etki eden faktörlerdendir.

Kemik erimesini yüzde yüz engellemek mümkün olmasa da etkilerini azaltmak elimizdedir.



Yaşlanma ile beraber her kişide osteoporoz görülmektedir.Bir de üstüne olumsuz faktörler eklenince ciddi bir hastalık haline dönüşür.Olumsuz faktörlerden bir kısmını düzeltmek mümkün değildir.Bunlar;yaşlılık hali , genetik yapı , ırka bağlı hastalığın artmasıdır.
Kemik erimesini hızlandıran değiştirilebilen sebepler;
-dengesiz beslenme,
-sigara ve alkol kullanımı ,
-hareketsiz yaşam ,
-Kalsiyum eksikliği ,
-D vitamini eksikliği,

-Kemik erimesi genellikle yaşlılığa bağlı gelişim gösterdiği için özellikle 40 lı yaşların üstünde olanların doktora başvurup kemik ölçümü yaptırması olası hastalığın oluşumu ve gelişimini, erken teşhis edilerek engellenmesini sağlar.


-Özellikle menopoza giren kadınların ilk iki yıl içinde kemik erimesi , kas ve eklem ağrıları , kemik kaybı yaşanma ihtimali çok yüksektir.


-Bu sebepten menopoz olan 40-45 yaş ve üstü kadınların her yıl doktoruna gidip kontrol olması testlerini yaptırması yararına olacaktır.


-Yüksek dozda ve sürekli ilaç kullanan hastaların (örneğin kanser hastaları) kemik yapısında sorun yaşama ihtimali yüksek olduğundan yılda bir defa kontrol olmaları önemlidir.


-Risk faktöründe olanlar (örneğin ; genetik mirasında kemik erimesine eğilimi olan kişiler) yılda bir kemik ölçümü testi yaptırmalılar.

Gıda zehirlenmesinde en yaygın belirtiler şöyledir;

-Mide ağrıları (zamanla mide kramplarına dönüşür),
Mide ağrılarının geçmesi bir haftaya kadar uzayabilir

-Kusma
Kusma zehirlenmeden sonra bir iki gün devam edebilir.

-İshal
İshal 2-3 gün sürebilir.

-Ateş
Zehirlenmeye bağlı 38 derece ve üstü vücutta ateşlenmelere yol açabilir.

-Halsizlik
Bir kaç gün devam eder

-Baş ağrısı
Bir kaç gün sürebilir.

-Hastalığa bağlı ruhsal sıkıntı,bilinç kaybı, nöbet geçirme ,nefes darlığı, baş dönmesi, çöküş hali, çift görme , dil dolanması gıda zehirlenmelerindeki ciddi belirtilerdir.

Birçok hastalığın adeta sesli habercisi olan ateş her zaman korkutucu ve tehlikeli olmayabilir.

Çoğu zaman ateş; hastaya zarar vermeyen, vücuttaki enfeksiyon ve hastalığa bağlı mikroorganizmalara karşı vücudun doğal savunma mekanizması sayılır.


Bu demek değildir ki ateşin tehlikesi yoktur!Yüksek ateş, çocuk ve bebeklerin yaşına bağlı olmak üzere dikkat edilmesi gereken ve erken teşhis ve uygulama yapılması zorunlu olan bir bulgudur.

Yüksek ve tehlikeli ateş denildiğinde akla ilk gelen (36-37 dereceyi) normal vücut ısı sınırını aşmış ateş seviyesi olabilir.Fakat tehlike arz eden yüksek ateş bebek ve çocuklarda 40 yetişkinlerde 41-42 dereceye ulaştığı zamandır.

Bebeğiniz üç aylıktan küçük ve yüksek ateşi var ise evde ateşin düşmesini beklemeden hemen doktora başvurmanız gerekir.

Saplantılarınız Hastalığa Dönüşmesin!
Hemen hemen herkezin seviyeleri farklı olmakla birlikte değişik takıntıları vardır.Uzmanlar her on kişiden sekizinde takıntılar olduğunu tespit etmişler.mesela;temizlik takıntısı,simetri takıntısı,el yıkama takıntısı
saplantılardan birkaçıdır.

Erken erken tanı konulmazsa ve önlem alınmazsa ilerde çok ciddi obsesif kompulsif bozukluklarına yol açabilir.

saplantılar ne zaman hastalığa dönüşür sorusunun cevabına gelince; sizi sosyal yaşamdan günlük yapmanız gereken birşeyden alıkoyuyor yada hayata geç kalıyorsanız saplantılarınız tehlikeli bir hal almış demektir.

Yiyecek ve içeceklerin; bakteri,virüs, parazit ve toksinleri bünyesinde bulundurup, bu besinlerin tüketilmesi sonucu oluşan hastalığa gıda zehirlenmesi denilmektedir.

Gıda zehirlenmesi genellikle biranda başlar ve hızlı şekilde kişiyi etkiler.


Belirtileri ise beslenmeden sonra yarım saat içinde görüldüğü gibi gıdadaki bakteri derecesi , hastanın bünyesi, zehirlenmenin çeşidine göre farklılık gösterebilir.
Genelde gıda tüketildikten sonra 2-6 saat arasında belirtiler ortaya çıkmaya başlar.
Zehirlenme derecesine göre belirtiler 72 saate kadar kendini göstermeyebilir.


Gıda Zehirlenmesini üç başlık altında toplamak gerekirse

-Zehirlenmeye sebep olan etken madde gıdanın kendisinde mevcut olabilir
-Gıda işlenmemiş haldeyken ilave edilen maddeler sebebiyle gıdaya bulaşmış olabilir

Gıda zehirlenmesinin sebepleri virüs,bakteri,toksinler,ve parazitlerin bulunduğu su veya yiyeceklerin tüketimidir.

Dolap ve raf ömrünü doldurmuş, paketleme süresi bitmiş olan gıdalar zehirlenmeye yol açacağından kaçınmak gerekir.


Mikrop taşıyan hayvansal gıdalar;kırmızı et, tavuk eti, yumurta, iyi pişirilmemiş süt veya süt ürünleri, pişmemiş yumurta ile elde edilen besinler(mayonez) gibi, Kremalı besinler, çiğ yada az pişmiş etler, bayatlamış balık gıda zehirlenmelerine sebep olabilir.


Bakteriler en iyi oda sıcaklığında çoğalırlar.Bu sebepten besinler ya düşük ısılarda yada yüksek sıcaklıkta pişirilerek yok edilir.
Bakteriler için en iyi üreme sıcaklığı 5 ile 70 derece arasıdır.Öyleyse yiyecekleri muhafaza ettiğimiz dolabın sıcaklığı 4 dereceden düşük olmalı eğer dondurucu özelliği kullanılacaksa -18 derecede olması gerekmektedir.

Üniversite sınavları, kariyerlerin temel taşıdır ve bu önemli sınavlara hazırlanmak, öğrenciler için büyük bir baskı ve stres kaynağı olabilir. Yoğun çalışma saatleri, bilgi yükü, ve rekabet ortamı, sınav öncesi dönemde birçok öğrencinin karşılaştığı zorluklardır. Ancak, sınav hazırlığına bu kadar yoğunlaşırken sağlığımızı göz ardı etmemiz, uzun vadeli başarıya zarar verebilir.

Bu konuda, sınav hazırlığı sürecinde öğrencilerin karşılaşabileceği sağlık sorunlarına odaklanacağız. Her bir sağlık sorununu ele alacak, belirtileri ve bu sorunları önlemek veya hafifletmek için öneriler sunacağız. Bu bilgiler, sınav hazırlığına giren öğrencilere sağlıklı bir denge kurmaları ve daha etkili bir şekilde çalışmaları konusunda yardımcı olacaktır.